Peygamberimiz insanlara karşı her zaman güvenilir olmuştur. Günümüzde bu güvenilirlik akrabalık derecesinde bile azalmıştır. Ve insanlar artık birbirlerinden emin olamaz hale gelmişlerdir.
Ayrıcı başkasına emanet ettiğin malın da korunmasının gerektiğini biliyoruz. Peygamberimiz her kim malını emanet ederse etsin hıyanet etmemiş aynı şekilde teslim etmiştir.
Bu konu ile ilgili bazı ayetler :
"Onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar."(Enam 33)
"Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler."(Mümin 8)
"Bir peygambere emanete hıyanet yaraşmaz, kim emanete ihanet ederse, kıyamet günü hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir."(Ali İmran 161)
Müslümanlar olarak ilk önce birbirimize karşı güvenimizi toplamalı daha sonra da üstümüze düşen görevleri yerine getirmeliyiz. Mesela ilk adım olarak söylemememiz gereken sırrı başkasına vermemek ile başlayabiliriz.
Küçük adımlar da olsa Hz.Muhammed'i örnek almak için atılan adımlarda Rabbim yardım eder.
Hz.Muhammed tüm mekkelilere İslam'ı anlatmak için onları Safa Tepesi'ne çağırıp "Ey insanlar şu dağın arkasında size karşı hazırlanmış bir ordu vardır desem bana inanır mısınız?" diye sormuştu.
Orada bulunanların hepsi birden,"Evet inanırız.Çünkü senden hiçbir zaman yalan söz duymadık"1 diyerek cevap vermişlerdir.
Bu örnekle de Peygamberimize olan güvenin ne kadar güçlü bir bağ ile olduğunu anlamış olduk. Peygaöberimize güvenilir olduğundan dolayı da "Muhammed-ül Emin" denilmekteydi.
